Eskide Kalan Manilerin Verdiği Duyguyu Hatırlayamaya Ne Dersiniz?
Çocukken bir tane hatıra defterim vardı. Her arkadaşıma bir yazı yazdırıyordum. Benimle alakalı, arkadaşlığımızla alakalı kısa yazılar. Onlarda seve seve yazıyorlardı. Hepsinin yazdığı yazı ayrı bir güzel, ayrı bir anlamlıydı benim için. Defterimin sayfalarına tek tek etiketler yapıştırırdım. Daha güzel ve renkli olsun diye. Herkesin yazacağı sayfaya ayrı etiketler. Nasıl da üşenmeden yapıştırmışım.
Çok güzel hatıralarda dolu, rengarenk defterimi yıllar sonra buldum. İnanılmaz duygulandım. İçerisindeki her yazıyı tek tek okudum, her resme tek tek baktım. Her okuduğum yazıda şunu farkettim. Yazan bütün arkadaşlarım yazdığı yazının altına mutlaka 4 satırlık bir mani yazmış. “Sepet sepet yumurta, sakın beni unutma, unutursan küserim, mektubumu keserim.“ Hatırladınız mı? Sizinde mutlaka olmuştur hatıra defteriniz.
Eskiden ne kadar çok manileri duyardık değil mi? Uzak şehirlerde yaşayan akrabalarımıza her yazdığımız mektupta mutlaka bir mani olurdu. Çok iyi hatırlıyorum. Akrabalarımızla başka şehirlerde yaşarken kuzenlerimle sık sık mektup yazardık birbirimize. Her yazdığımız mektupa mutlaka bir mani eklerdik. Nereden aklımızda kalmış ki mani yazmamız gerektiği. O mektuplarım da hatıra defterim gibi sonradan elime geçtiğinde manilerle dolu olduğunu gördüm.
Bir de Ramazan ayında davulcuların davullarını çalıp söylediği manileri unutmayalım. Sahur vakti davulcunun sesiyle kalkar, o tok sesinden manisini duyardık. Sahurun geldiğini hem davulundan hem de manisinden anlardık. Ne kadar güzel geliyordu bana o dizeler. Sanki o davulcunun manileri olmadan sahur olmayacakmış gibiydi. Sizlerde hatırlamışsınızdır o eski ramazanları? Ne kadar güzeldi değil mi?
Ramazan demişken bir de boza satan amcalar vardı. Onlarda mutlaka mani ile seslenirlerdi müşterilerine. Ya da herhangi bir satıcı... Manilerle duyurlardı seslerini.
Ya atışmalarda söylenen maniler. Kahvede karşılıklı iki kişi oturur, güzel dizelerle atışmaya başlarlar. Etrafında herkes birikir ve bu tatlı atışmayı dinler.
Mani kültürü hala kaldı mı bilmiyorum? Ama yok olacak kadar azaldığını biliyorum. Belki bazı şehirlerde bazı satıcılar tarafından devam ediyordur. Ama çoğu yerde kalmadı maalesef.
İyi ki mani kültürünü yaşamışım. İyi ki manilerle dolu bir defterim olmuş ve iyi ki ramazan aylarında mani sesiyle uyanmışım.
Bu gece eski zamanlar aklıma geldi. Geçmişde her şeyin daha doğal olduğunu düşündüm. Defterimdeki güzel manileri hatırladım. Geçmişten geriye bir şey kalmadığı aklıma geldi ve hüzünlendim. Duygularımı da sizlerle paylaşmak istedim.
Eski hatıra defterimi, ramazan ayını, bozacı amcaları hatırlamak adına bir kaç mani paylaşmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Bir nebze de olsun sizide geçmişe götürebildiysem ne mutlu bana. SEVGİLERİMLE…
Mani; Anonim Halk Şiirinin en güzel ve en kısa nazım biçimidir.
Onbir ayın sultanı Mazi bir kuştur
Kıymetlidir her anı Uçar görünmez
Süslersin şu cihanı Arkadaşlık sevgisi
Hoşgeldin ya Ramazan Kalplerden silinmez
Herkes sabırla bekler Armudu taşlayalım
Zayi olmaz emekler Dibinde kışlayalım
İftara geliyoruz Kalem kağıdı alda
Hazırlansın yemekler Derse başlayalım
Sahur vakti emindir Ay gelir aydan beri
Hoşaf suyu serindir Çay gelir dağdan beri
Aman eli çabuk tut Ben yarimi görmedim
Yetimi sen sevindir Bir buçuk aydan beri
Yemenimin uçları Akşamdan pilavı pişirdim
Çıkamam yokuşları Gene karnımı şişirdim
Selam edin yarime Çok mani diyecektim ama
Yedi dağın kuşları Defteri yolda düşürdüm